2023 yılı itibarıyla Türkiye'de üniversiteye giriş için en önemli sınav olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) başvurularında geçen yıla göre kayda değer bir düşüş gözlemlendi. Bu durum, eğitim camiası ve öğrenciler arasında merak uyandıran bir konu haline geldi. Peki, YKS başvurularındaki bu düşüşün sebebi ne? Öğrenciler ne gibi faktörlerden etkilendi? Bu yazımızda tüm bu soruların yanıtlarını derinlemesine inceleyeceğiz.
2019 ve 2020 yıllarında YKS başvuruları her yıl artış gösterirken, 2021 ve 2022 yıllarında, özellikle pandemi süreci ile birlikte, başvurularda dalgalanmalar yaşandı. Ancak 2023 yılı başvuru sayıları geçtiğimiz yıllara göre neden bu kadar düştü? Eğitim sistemindeki değişiklikler, pandemi sonrası normalleşme süreci ve öğrencilerin motivasyon eksiklikleri gibi bir dizi faktörün etkisi olabilir.
Özellikle pandemi sürecinin ardından, birçok öğrencinin akademik hedefleri yeniden şekillendi. Uzaktan eğitim döneminin getirdiği sancılar ve okul ortamının sağladığı sosyal etkileşimden uzak kalmış olmak, öğrencilerin moralini olumsuz etkileyerek YKS’ye olan ilgilerini azaltmış olabilir. Eğitim alanındaki değişimler ve belirsizlikler, gençlerin sınava yönelik hazırlıklarına da yansımış görünüyor.
Ülkemizde eğitim sisteminde yaşanan köklü değişiklikler de başvuru sayılarındaki düşüşün bir diğer önemli etkeni. Her yıl değişen müfredatlar, sınav formatları ve öğretim yöntemleri öğrencilerin kafasında soru işaretleri oluşturabiliyor. Öğrencilerin sınava hazırlanırken yaşadıkları belirsizlik ve motivasyon eksikliği, bu yıl YKS başvurularına doğrudan yansıdı.
Ayrıca, sosyal medya platformlarının gençler üzerindeki etkisi de göz ardı edilemez. Birçok öğrenci sosyal medyada başarı hikayelerine odaklanırken, kendi yeteneklerini sorgulamakta ve bu durum başvuru süreçlerine olumsuz yansımaktadır. Öğrenciler, değerlendirme süreçlerinde kendilerini yetersiz hissetmeye başladıkça, sınavdan kaçınma eğilimleri artıyor. Böylece, potansiyel aday sayısında da göze çarpan bir azalma söz konusu olabiliyor.
Öte yandan, eğitim sürecinde yaşanan maliyetler ve ekonomik durumlar da başvuru sayılarını etkileyen faktörler arasında. Eğitim masraflarının artışı, birçok ailenin çocuklarının üniversiteye gitme hayalini sekteye uğratırken, bu da dolaylı bir etki olarak başvuruların azalmasına yol açıyor. YKS başvurularındaki düşüş, sadece bireysel bir sorun değil, toplumsal bir meseledir ve tüm bu unsurlar dikkate alındığında, derinlemesine bir analiz yapmak şarttır.
Sonuç olarak, YKS başvurularındaki düşüş, çok boyutlu bir mesele olarak karşımıza çıkıyor. Pandemi sonrası etkilenen motivasyon, eğitim sistemindeki belirsizlikler ve sosyal medya baskıları, bu sorunun kilit nedenleri arasında yer almakta. Eğitim stratejilerinin yeniden gözden geçirilmesi, öğrencilerin sosyal destek mekanizmalarının güçlendirilmesi ve üniversiteye giriş süreçlerinin daha net bir hale getirilmesi, bu sorunun üstesinden gelmek için atılması gereken adımlardır. Öğrencilerin sınav kaygıları ve ilgisinin artırılması, eğitim alanında geleceğe yönelik olumlu adımlar atılmasını sağlayabilir.
YKS başvurularındaki bu düşüş, sadece bir rakam değil; aynı zamanda geleceğin temellerinin atıldığı bir dönem olarak değerlendirilmeli. Gelecek nesillerin eğitim hayatı açısından bu durumun ne anlama geldiğini anlamak, Eğitim Bakanlığı'na ve diğer ilgili kurumlara önemli bir görev yüklemekte. Umuyoruz ki, yetkililer bu verileri dikkate alarak öğretim süreçlerini daha etkili hale getirmeyi başaracaklardır.